Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

REKLAMASYON NEDİR?

Sözlük anlamı “ıslah” olan reklamasyon sözcüğü, İngilizce “reclamation” sözcüğünün karşılığı olarak dilimizde kullanılmaktadır. Reklamasyon veya reklamasyon faturası kavramı ile ilgili literatürde farklı tanımlamalar bulunmakla birlikte, reklamasyon yerine kullanılan farklı sözcükler de bulunmaktadır. Ayrıca dilimizde reklamasyona eş anlamlı olarak “rekültivasyon” teriminin kullanıldığı da bilinmektedir.[1] Bu makalede reklamasyon nedir hususuna değinilecektir.

Reklamasyon Nedir?

Reklamasyon, satılan bir malın tüketicinin istediği kalitede olmamasından dolayı karşı firmanın malı iade etmeyerek telafi edici bir fatura kesmesidir. Satılan mal veya hizmetin niteliğine uygun olmaması veya kusur tespit edilmesi durumunda reklamasyon adı verilen uygulamalar söz konusu olmaktadır. Özellikle yurtdışına yapılan satışlarda ortaya çıkmaktadır. Reklamasyon giderlerinin, yurt dışındaki alıcıların vereceği fatura veya ilgili ülke mevzuatına göre fatura yerine geçen belgelerle tevsiki esastır. Reklamasyon, bir tür sözleşmeye özel ceza şartı olarak da tanımlanabilir. Reklamasyonun iskonto, iade veya tazminat-ceza şeklinde uygulamaları vardır.

Sektörel olarak reklamasyonun kullanımına bakıldığında yaygın olarak tekstil sektöründe kullanılmakla beraber diğer sektörlerde de kullanıldığı görülmektedir.

Kesilen reklamasyon faturası, sadece fatura üzerinde “reklamasyon” ifadesi ile kesilmesi her bir reklamasyonun muhasebe ve vergi açısından sonuçları farkı olacağından dolayı doktrinde eleştirilere neden olmaktadır. [2]

Reklamasyon türleri nelerdir?

Reklamasyonu üç farklı şekilde sınıflandırabiliriz. Bunlar:

İskonto Şeklinde Reklamasyon

Genellikle kalite sorunları söz konusu olduğunda  iskonto şeklindeki reklamasyon gündeme gelir. Tüketicinin malı istediği kalitede gelmemesi veya ürünün ulaşmaması durumunda alıcı ile satıcının ortak rızasıyla alıcının indirim faturası kesmesi halinde iskonto şeklinde reklamasyon meydana gelir.

Fakat, bu ıskontonun nedeninin bir kalitesizlik sonucu yaşanmış olması gerekir ve büyük nakit alımlara yapılan “nakit ıskontosu” ile büyük miktarlarda alım yapılmasıyla ortaya çıkan“miktar ıskontosunu”reklamasyon olarak düşünmemek gerekir.

Aynı zaman da, ıskonto biçiminde reklamasyon miktarının fazlalığı, ihracatçı firmanın sattığı mal veya hizmetin kalitesini etkileyen ve ifade edem bir nitelik taşıdığını da unutmamak gerekir!

İskonto uygulaması kurumlar vergisi ve gelir vergisi mükelleflerince indirim konusu yapılabilmekte olup ihracatçı işletme açısından KDV den istisnadır.[3]

İade Şeklinde Reklamasyon

İade şeklindeki reklamasyonlarda; düzenlenecek olan faturada sadece “reklamasyon” ifadesinin yer alması yeterli olmamaktadır. İade edilen malın teknik özellikleri ve miktarının ilgili faturada açık olarak yer almasında fayda bulunmaktadır.[4]

Tazminat- Ceza Şeklinde Reklamasyon

İlgili malların kullanılması sürecinde ortaya çıkan zarar ve kayıpların imalatçı firma tarafında tazmin edilmesi halinde tazminat-ceza türündeki reklamasyon gerçekleşmektedir.

Yurtdışı Reklamasyon ve Komisyon Giderlerinin  Vergi Mevzuatımız Karşısındaki Durumu

Reklamasyon giderinin, kanunen kabulü mümkün olabilecek belgelerle tevsik edilmesi, bu konuda ibraz edilen belgelerin yapılan işlemi açık bir şekilde kanıtlaması gerekmektedir. Aksi takdirde dönem kazancından indirilmesi mümkün olmayacaktır.

Maliye Bakanlığı’nın konu ile ilgili vermiş olduğu 20.09.1999 tarihli Özelgesi’ne göre: “Türkiye’den ihraç edilecek mallar için yurtdışındaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından verilen mümessillik komisyonu, pazarlama, masraf aktarımı, reklam hizmeti bedeli ile aracılık komisyonu gibi hizmet bedellerinin, yurtdışında ifa edilmesi ihracatçı firmanın bu hizmetlerden yurtdışında faydalanması ve hizmetin yurtdışında tüketilen ihraç malına yönelik olması nedeniyle Katma Değer Vergisinin konusuna girmektedir.

Reklamasyon giderlerinin ihracatın yapıldığı ülkedeki müşterinin vereceği fatura veya ilgili ülke mevzuatına göre fatura yerine geçen belgelerle tevsiki asıldır. Ancak, bu tür bir belgenin alınamadığı durumda ihracatçı firmanın yeni bir belge düzenleyerek önceki faturayı iptal etmesi ve reklamasyon bedeline isabet eden kısmın iade edildiğini gösterir bir belgeyi de ispat vesikası olarak kullanılması mümkündür.

3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/1. maddesine göre Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki mal teslimi ve hizmet ifaları Katma Değer Vergisi’ne tabi bulunmaktadır.

Türkiye’den ihraç edilecek mallar için yurtdışındaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından verilen mümessillik komisyonu, pazarlama, masraf aktarımı, reklam hizmeti bedeli ile aracılık komisyonu gibi hizmet bedellerinin, yurtdışında ifa edilmesi ihracatçının bu hizmetlerden yurtdışında faydalanması ve hizmetin yurtdışında tüketilen ihraç malına yönelik olması nedeniyle Katma Değer Vergisi’nin konusuna girmemektedir.

 Öte yandan, ödenen reklamasyonlar matrahta değişiklik meydana getirdiği için Kanun’un 35.maddesi gereğince işlem yapılacaktır. Dolayısıyla ihraç edilen mallar Katma Değer Vergisinden istisna olduğundan, reklamasyon bedeli üzerinden Katma Değer Vergisi hesaplanmayacaktır.

Yurtdışına mal veya hizmet ihraç eden firmaların yurtdışında yapmış oldukları reklam ve pazarlama giderleri, Gelir Vergisi Kanununun 40. maddesinin 1 . fıkrasında yer alan genel giderlerdendir. Yurtdışında reklam ve komisyon giderlerinin ticari kazancın tespitinde dikkate alınacaktır.

253 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yapılan düzenlemeye göre; yurtdışında mukim kişi veya kuruluşlara yaptırılan iş veya hizmetler karşılığında alınan belgelerin, yurtdışındaki  temsilciliklerimizde veya yurtiçinde noterlerce Türkçe’ye tercüme ve tasdik edilme zorunluluğu kaldırılmıştır.  Yurtdışındaki kişi veya firmalardan belge alan mükelleflerin, bu belgeleri defter kayıtlarında gider olarak göstermeleri esnasında belgelerde yazılı bilgileri, belgenin düzenlendiği gündeki Merkez Bankasınca belirlenen döviz alış kuru üzerinden Türk Lirasına çevirerek kayıtlarında göstermeleri gerekir.

Vergi yargısında reklamasyon iskontolarına ilikin farklı yaklaşım ve kararlar bulunmaktadır. Danıştay bir kararında, reklamasyon masraflarının kanune kabulü mümkün olabilecek belgelerle tevsik edilmemesi durumunda gider olarak kaydedilmesinin mümkün olmadığını savunurken diğer bir kararında ise; Maliye Bakanlığı’nın reklamasyon benzeri giderler için öngörmüş olduğu özel bir düzenlemenin olmaması dolayısıyla, bu giderlerin tevsikinde fatura veya benzeri bir belgenin istenilemeyeceği belirtilmiş ve faks kağıdına yazılmış  bir notun bu anlamda yeterli olacağı kabul edilmiştir.

Reklamasyon faturalarına ilişkin yaşadığınız hukuki problemlerde CKAY Law Firm ekibinden destek alabilirsiniz?


[1] https://maliyepostasi.com/reklamasyon-giderlerinin-faturalandirilmasi-ve-yansitilmasi

[2] Süleyman YÜKÇÜ, Reklamasyon Nedir?,Yaklaşım Yayınları, Sayı 93, Eylül 2000

[3] https://www.sektorumdergisi.com/reklamasyon-nedir/

[4] REKLAMASYON NEDİR ? REKLAMASYON VE KOMİSYON GİDERLERİNİN VERGİ MEVZUATI YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ, Talha APAK

http://archive.ismmmo.org.tr/docs/malicozum/70MaliCozum/10%20talha%20apak.pdf

İletişime Geç
Merhaba, Size nasıl yardımcı olabiliriz?