Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Deprem Bölgelerinde Mücbir Sebep Hususu

06 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen depreme ilişkin olarak depremden etkilenen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından mücbir sebep hali ilan edilmiştir. Ayrıca 22 Şubat 2023 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararı ile mücbir sebep hali ilan edilen bu illerde 7326 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun kapsamında yer alan alacaklı idarelere borçlu olanların taksitlerinin ödeme süreleri yeniden belirlenmiştir. Ayrıca söz konusu deprem nedeniyle bazı borçların ifa edilmesi mümkün olmadığından depremin mevcut hukuki ilişkiler üzerindeki etkisi incelenmelidir. Bu yazıda mücbir sebebin ne olduğu ve mevcut hukuki ilişkilere etkileri incelenecektir.

Mücbir Sebep (Force Majeure) Nedir?

Mücbir sebep genel olarak zorlayıcı olan, sezilemeyen ve karşı koyulamayan olayları ifade etmektedir. Mücbir sebep mutlak olarak sınırları çizilmesi mümkün olmayan bir kavramdır. Her somut olaya göre ayrı değerlendirme yapılması gerekmektedir. Türk Borçlar Kanunu’nda mücbir sebep tanımlanmamıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise bir kararında[1]Mücbir sebep, sorumlu veya borçlunun faaliyet ve işletmesi dışında meydana gelen, genel bir davranış normunun veya borcun ihlâline mutlak ve kaçınılmaz bir şekilde yol açan, öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan olağanüstü bir olaydır.” olarak mücbir sebebi tanımlamıştır. Bu kapsamda mücbir sebep insan iradesine bağlı olmayan, zorunlu olarak ihlale yol açan, öngörülemeyen ve karşı koyulamayan olağanüstü olayları ifade eder. Bu bilgiler ışığında depremin mücbir sebep teşkil edebileceği söylenebilir, ancak her deprem olayının mücbir sebep teşkil edeceğini veya depremin ülke genelindeki tüm hukuki ilişkiler açısından söylemek mümkün değildir. 06 Şubat 2023 tarihli depremin şiddeti ve mevcut hukuki ilişki üzerinde yarattığı etki göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gerekilmektedir.

Mücbir Sebebin Mali Hukuka Etkisi

Mücbir sebebin hukukun çeşitli alanlarında ve özellikle mali hukuk açısından en büyük etkisi süreler açısındandır. Süreler kişilerin haklarını kullanmasına, kazanılmasına veya sona ermesine yol açan önceden belirlenmiş zaman dilimlerini ifade eder. Vergi Usul Kanunu’nun 15. Maddesinde “13 üncü maddede yazılı mücbir sebeplerden her hangi birinin bulunması halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemez. Bu takdirde tarh zamanaşımı işlemiyen süreler kadar uzar. Bu hükmün uygulanması için mücbir sebebin malüm olması veya ilgililer tarafından ispat veya tevsik edilmesi lazımdır.” olarak belirtilmiştir.

Nitekim, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 8 Şubat tarihli açıklamasında 06.02.2023 tarihinde Kahramanmaraş ilinde meydana gelen deprem felaketine ilişkin olarak, depremden etkilenen Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde bakanlık tarafından, mücbir sebep hali ilan edilmiştir. Bu illerde deprem tarihi itibarıyla mükellefiyet kaydı bulunan mükelleflerin vergi kanunlarının uygulanması açısından 31.07.2023 tarihine kadar mücbir sebep halinde olduğu kabul edilmiştir. (bu tarih dahil) Bu hal içerisinde;

  • Verilmesi gereken vergi beyannameleri ve bildirimlerinin verilme süreleri,
  • Bu beyanname ve bildirimler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri,
  • Deprem tarihinden önce tahakkuk etmiş, ödeme süresi mücbir sebep hali ilan edilen süreye rastlayan her türlü vergi, ceza ve gecikme faizinin ödeme süresi,
  • 2023 yılı motorlu taşıtlar vergisinin ikinci taksit ödeme süresi,
  • Deprem tarihinden önce ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen ve vadesi mücbir sebep halinin başladığı tarihten sonrasına rastlayan her türlü vergi, ceza ve gecikme faizinin ödeme süresi

uzatılmıştır.

İlgili beyannameler ve bildirimler 15.08.2023 Salı günü sonuna kadar verilebilecek ve bu beyanname ve bildirimler üzerine tahakkuk eden vergiler ile yukarıda ifade edilen diğer vergi, ceza ve gecikme faizleri 31.08.2023 Perşembe günü sonuna kadar ödenebilecektir.

Bu yerlerde bulunan vergi mükelleflerinin vergi mükelleflerinin vergi borçları 02.10.2023 Pazartesi günü sonuna kadar başvuru yapmaları ve gerekli şartları da sağlamaları kaydıyla faiz alınmaksızın 24 aya kadar taksitlendirilecektir.  Söz konusu uygulamanın süre ve kişi bakımından sınırlandırılmış olduğu unutulmamalıdır.

23 Şubat 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 22 Şubat 2023 tarihli ise Cumhurbaşkanlığı kararı ile ise 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 2., 3., 4., 5., 7., 8., ve 10. maddesinin birinci ikinci üçüncü ve on üçüncü fıkraları kapsamında alacakları yapılandırılan idarelere ödemeleri gereken taksitlerin ödeme süreleri yeniden belirlenmiştir. Bu kapsamda ödeme süresi mücbir sebep hali süresi içerisinde yer alan taksitler açısından birincisinin ödeme süresi mücbir sebebin sona erişini izleyen ayda, daha sonrakilerin ödeme sürelerinin ise ikişer aylık dönemler halinde belirlenmesine; aylık olarak ödenecek olan taksitlerin ödeme süreleri açısından ise mücbir sebep halinin sona erdiği tarihi izleyen aydan başlayarak aylık taksitler halinde ödenmesine karar verilmiştir.

Mücbir Sebebin Sözleşmelere Etkisi

Mücbir sebep taraflar açısından bir sözleşmede borcun ifasını imkânsız kılabilir. Bu durumda sözleşmede ne olacağına dair bir kayıt olup olmadığına bakılmalıdır.

Eğer sözleşmede mücbir sebebe ilişkin bir kayıt mevcut ise deprem bir mücbir sebep olarak sayılmış olabilir. Ancak bunun için söz konusu kaydın geçerli olması gerekmektedir. Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine ve kişilik haklarına aykırı olmaması gerekmektedir. Ayrıca söz konusu deprem nedeniyle borcun ifasının imkansızlaşması (geçici veya kalıcı olarak) yani depremin borcun ifası açısından mücbir sebep teşkil etmesi gerekmektedir. Sözleşmede geçerli bir mücbir sebep kaydı mevcut ve deprem sözleşmenin ifasını etkileyecek nitelikte ise 06 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen deprem, sözleşmenin tarafları açısından mücbir sebep teşkil edecektir ve söz konusu kayıtta yer alan düzenlemelerin uygulanması gerekmektedir.

Ancak sözleşmede mücbir sebebe ilişkin bir kayıt bulunmaması veya bir yargı kararı ile geçersiz kılınması veya kaydın uygulanmasının dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmesi de mümkündür. Bu durumda genel hükümler çerçevesinde depremin mücbir sebep teşkil edip etmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Depremden etkilenmeyen, borcun ihlaline sebebiyet vermeyen, borcun ihlali ile meydana gelen olay arasında illiyet bağı bulunmayan borç ilişkileri açısından deprem mücbir sebep teşkil etmeyecektir. Eğer mücbir sebep teşkil ediyor ise mücbir sebebin geçici olması halinde alacaklı, borçluya TBK m.123 kapsamında mücbir sebep sona erene kadar süre tanıyacak ve bu sürenin sonunda borcun ifasını talep edecektir. Süre sonunda borç ifa edilmez ise TBK m.125 seçimlilik haklar devreye girecek alacaklı aynen ifayla birlikte gecikme tazminatı, ifadan vazgeçerek zararın tazmin edlimesi veya sözleşmeden dönerek menfi zararın tazminini talep edebilecektir.

Yine belirtmek gerekir ki borçlu ifanın imkansızlaştığını alacaklıya gecikmesizin bildirmelidir. Aksi takdirde, geç bildirimden kaynaklı alacaklının zararının artması durumunda borçlu zararları gidermekle yükümlü olacaktır.


[1] Yarg. HGK., E. 2017/90, K. 2018/1259, T. 27.6.2018

İletişime Geç
Merhaba, Size nasıl yardımcı olabiliriz?