
Türkiye’de gönüllü ve zorunlu arabuluculuğun uyuşmazlıkların çözümünü nasıl kolaylaştırdığını keşfedin. Daha hızlı ve uygun maliyetli çözümler için avantajları, düzenlemeleri ve son yasal güncellemeleri öğrenin.
Arabuluculuk, tarafların hukuki anlaşmazlıkları dostane, hızlı ve geleneksel mahkeme işlemlerinin sınırları dışında çözmelerini sağlayan etkili bir alternatif uyuşmazlık çözümü mekanizması olarak ortaya çıkmıştır. Türk hukuk sisteminde arabuluculuk önemli bir yer edinmiş olup, 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu ile düzenlenmektedir. Bu kanun, arabuluculuk sürecini gönüllü ve zorunlu arabuluculuk olarak ikiye ayırmaktadır. Bu kapsamlı kılavuz, bu iki kategoriyi ayrıntılı olarak ele almakta, prosedürlerini, faydalarını ve düzenlemelerini özetlemekte ve son dönemdeki yasal değişiklikleri ve bunların etkilerini vurgulamaktadır.
Gönüllü Arabuluculuk Nedir?
Gönüllü arabuluculuk tamamen tarafların istekliliğine dayanır. Tarafsız bir arabulucunun rehberliğinde, taraflar resmi mahkeme işlemlerini atlayarak, kendi takdirlerine bağlı olarak özel hukuki uyuşmazlıkları çözmek için müzakere ederler. Gönüllü arabuluculuk kapsamında ele alınan yaygın uyuşmazlıklar şunlardır:
- Miras anlaşmazlıkları,
- Kira sözleşmesi uyuşmazlıkları,
- Ticari alacak talepleri.
Gönüllü arabuluculuğun en önemli özelliği esnekliği ve ilişkileri korumaya odaklanmasıdır. Bu süreçte varılan anlaşmalar, imzalandıktan sonra mahkeme kararları ile aynı yürürlük gücüne sahip olan uzlaşma anlaşmaları ile resmileştirilir. Bu yöntemin başlıca avantajları şunlardır:
- Verimlilik: Geleneksel davalara göre anlaşmazlıkları daha hızlı çözer.
- Maliyet etkinliği: Tarafların mali yükünü azaltır.
- Gizlilik: Süreç boyunca gizliliği sağlar.
- İlişki Koruma: Dostane çözümleri teşvik eder.
Zorunlu Arabuluculuk: Uyuşmazlık Çözümünde Yasal Yükümlülükler
Zorunlu arabuluculuk belirli türdeki uyuşmazlıklar için yasal olarak öngörülmüştür ve tarafların dava açmadan önce arabuluculuk yoluna başvurmalarını gerektirir. Türk hukukunda zorunlu arabuluculuk aşağıdaki durumlarda uygulanır:
- İş Uyuşmazlıkları: Ücret talepleri, fazla mesai ücreti, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı dahil.
- Ticari Davalar: Ticari ilişkilerde parasal talepler ve tazminat talepleri.
- Tüketici Anlaşmazlıkları: 6502 sayılı Tüketici Koruma Kanunu kapsamında ortaya çıkan davalar.
Dava açılmadan önce arabuluculuk sürecinin tamamlanmaması, mahkemeler tarafından usulî olarak davanın reddedilmesine yol açar. Zorunlu arabuluculuk sırasında bir anlaşmaya varılırsa, bu anlaşma bağlayıcı ve icra edilebilir hale gelir. Tersine, bir anlaşmaya varılamazsa, arabulucu bir nihai rapor hazırlar ve tarafların davaya devam etmelerine izin verir.
Tüketici Anlaşmazlıklarında Zorunlu Arabuluculuk
Tüketici Koruma Kanunu’na 73/A maddesi eklenmesiyle, arabuluculuk tüketici mahkemelerinde dava açmak için bir ön koşul haline gelmiştir. Ancak, aşağıdaki gibi belirli uyuşmazlıklar bu kuralın istisnasıdır:
- Tüketici Tahkim Kurulu’nun yetki alanına giren davalar.
- Komite tarafından alınan kararlara itirazlar.
- Gayrimenkul tüketici işlemleriyle ilgili uyuşmazlıklar.
Arabuluculuk, daha hızlı çözümler sağlar ve hem tüketiciler hem de işletmeler için yasal süreci kolaylaştırır.
Ticari Uyuşmazlıklarda Zorunlu Arabuluculuk
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) uyarınca, ticari uyuşmazlıklarda parasal veya tazminat talepleri için arabuluculuk zorunludur. Bu süreç, aşağıdaki yollarla ticari davaların etkinliğini artırmayı amaçlamaktadır:
- Zaman Çizelgelerinin Kısaltılması: Tamamlama süresi altı hafta içinde zorunludur, istisnai durumlarda iki hafta uzatılabilir.
- Maliyetlerin Azaltılması: Mahkeme dışı uzlaşmaları teşvik etmek, dava masraflarını en aza indirir.
İş Uyuşmazlıklarında Zorunlu Arabuluculuk
İş uyuşmazlıkları, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu uyarınca zorunlu arabuluculuk yoluyla önemli ölçüde çözüme kavuşturulmuştur. 2018 yılından itibaren yürürlükte olan bu zorunluluk, aşağıdaki gibi uyuşmazlıkları kapsamaktadır:
- Ücret talepleri,
- Fazla mesai ücreti,
- Kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı talepleri.
Temel amaç, yargının iş yükünü azaltırken hızlı, dostane ve maliyet etkin çözümler sunmaktır.
Son Gelişmeler ve Genişletilmiş Kapsam
2023 yılında, 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nda yapılan değişiklikler (7445 sayılı Kanun ile) zorunlu arabuluculuğa tabi uyuşmazlıkların kapsamını genişletmiştir. 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren aşağıdaki davalar eklenmiştir:
- Kira sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar (İcra ve İflas Kanunu kapsamındaki tahliye davaları hariç).
- Taşınır ve taşınmaz malların ortak mülkiyeti ile ilgili anlaşmazlıklar.
- Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki komşu anlaşmazlıkları.
Bu değişiklikler, arabuluculuğun erişilebilirliğini ve etkinliğini daha da artırmayı amaçlamaktadır.
İstisnalar: Arabuluculuğun Uygulanmadığı Durumlar
Bazı uyuşmazlıklar, özellikle kamu düzeni veya aile meseleleriyle ilgili olanlar, arabuluculuğun kapsamı dışında kalır. Örnekler arasında şunlar sayılabilir:
- Ceza Hukuku ihlalleri.
- Aile içi şiddet vakaları.
- Aile Hukuku anlaşmazlıkları (örneğin, boşanma, velayet).
Bu tür davalar, bu tür uyuşmazlıkların hassas doğasını yansıtan resmi mahkeme müdahalelerini gerektirir.
Süreç ve Gizlilik
Gönüllü veya zorunlu olsun, arabuluculuk sıkı gizlilik standartlarına tabidir. Arabulucular, taraflar ve katılımcılar, oturumlar sırasında paylaşılan bilgileri ifşa etmekten menedilirler, böylece müzakereler için güvenli bir ortam sağlanır.
- Zaman Çizelgesi ve Son Tarihler İş Uyuşmazlıkları: Arabulucu atandıktan sonra üç hafta içinde sonuçlandırılmalıdır.
- Zaman Çizelgesi ve Son Tarihler Ticari Anlaşmazlıklar: Altı hafta ile sınırlıdır, özel durumlarda iki hafta uzatma yapılabilir.
- Katılmamanın Sonuçları: Taraflardan biri geçerli bir neden olmaksızın ilk arabuluculuk toplantısına katılmadığı takdirde, avukatlık ücretleri dahil olmak üzere sonraki tüm dava masraflarını üstlenir.
Arabuluculukta Ücret Yapıları
Arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi’ne tabidir ve aksi kararlaştırılmadıkça, masraflar taraflar arasında eşit olarak paylaşılır. Özellikle, uzlaşma sağlanamadan sona eren zorunlu arabuluculuk davalarında, Adalet Bakanlığı ilk iki saatlik arabuluculuk ücretini karşılar ve daha sonra dava sonrasında sorumlu taraftan bu ücreti geri alır.
Mahkeme Yükünü Azaltmada Arabuluculuğun Rolü
Arabuluculuğun Türk hukuk sistemine entegrasyonu dönüştürücü bir etki yarattı. Arabuluculuk, davalara yapılandırılmış ancak esnek bir alternatif sunarak yargının iş yükünü azaltırken, dostane uyuşmazlık çözümü kültürünü teşvik etmektedir.


